Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve Üniversitemiz iş birliği ile 7-9 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek olan 19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum üst başlıklı uluslararası sempozyumun açılış programı Üniversitemiz Kongre ve Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Programa, Rize Valisi Kemal Çeber, Rize İdare Mahkemesi Başkanı Ergün Coduroğlu, Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan İnan, Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen, Rize Vali Yardımcıları Gülhani Ozan Sarı, Ömer Faruk Duman, Rize İl Jandarma Komutanı Albay Hakan Dedebağı, Rize İl Emniyet Müdürü Vekili Murat Kaptan, il müdürleri, Üniversitemiz yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen, Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü ve Rize Valisi Kemal Çeber bir açılış konuşması yaptı.
Programa katılanları selamlayarak konuşmasına başlayan Rektörümüz, “Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak günümüz dünyasının ve ülkemizin en önemli gündemlerinden biri olan göç, göçmenlik ve göçmenlerin sosyal uyumu konularını ele alan böyle geniş katılımlı Uluslararası bir Sempozyuma ev sahipliği yapmaktan, yurt dışından ve ülkemizin farklı üniversitelerinde görev yapan alanında uzman siz değerli bilim insanları ile davetimize icabet ederek sempozyuma katılan saygıdeğer konuklarımızı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini taşıyan Üniversitemizde misafir etmekten büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.” dedi.
Rektörümüz, tarihin her döneminde bölgemizde yaşanan savaşlar başta olmak üzere çeşitli sorunlar nedeniyle Anadolu ve Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi günümüzde de bir göç ülkesi olarak cazibe konumunda olduğunu belirterek, “Bu noktada şunu da ifade etmeliyim ki, İslam medeniyetinde göç ve göçmenlik olgusu Peygamber Efendimizin Mekke'den Medine'ye yapmış olduğu Hicret olayına ve bu olaydaki Ensar-Muhacir kardeşliğine dayanmaktadır. İşte bu hakikatten dolayıdır ki tarihin her döneminde nerede bir başı sıkışan, dara düşen ve zulme maruz kalan olmuşsa İslam ülkelerine sığınmışlar ve onlardan yardım istemişlerdir. Çünkü Müslüman Türk Milleti, aynen Nazilerin zulmünden kaçan Yahudilere kucak açmasında olduğu gibi yardım talebinde bulunanın, dinine, diline ve milliyetine bakmadan Ensar'ın ortaya koyduğu tavrı sergiler.” diye konuştu.
Sempozyumda, göçmenlik meselesi ve söz konusu göçmenlerin bulundukları toplumla uyumlarının ele alınacağını ifade eden Rektörümüz, “Hem tarihteki durum ortaya konarak bir durum değerlendirmesi yapılacak, hem göçmenlerin yaşadıkları sorunlar ortaya konacak, hem de göç, göçmenlik ve sosyal uyum konularında ortaya çıkan sorunlarla ilgili çözüm önerileri sunulacaktır.” dedi.
Sempozyuma katkısı olan herkese teşekkür eden Rektörümüz, “Sempozyumun hedeflenen amaca ulaşması, göç, göçmenlik ve göçmenlerin sosyal uyumları konularındaki sorunlara çözümler üretmesi ve siz değerli katılımcıların Üniversitemizden, çayın başkenti Rize’mizden memnun bir şekilde ayrılması temennisiyle hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen, ülkeye yapılan göçler ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kucaklayıcı gücünün görünür bir şekilde ortaya konulduğunu dile getirerek, “Yüzyıllardır göçmenlere kucak açan Anadolu topraklarında faklı ulus ve inançlara sahip göçmenlere her zaman saygı ve hoşgörüyle sahip çıkılmıştır. Sosyolojik açıdan bir devlet tarafından göçmenlere uygulanacak politika, o devletin çok açıkça insani duruşudur. Türkiye 21. yüzyıldaki küresel sorunlar ve savaşlar nedeniyle yeni bir göç hareketiyle yüzleşmiştir. Uluslararası denizlerde göçmen ve mültecilerin yaşadığı acı tecrübeler başta olmak üzere sınır haklarında yaşadıkları insanlık dışı muamelelere karşılık Türkiye, tarihten aldığı ışıkla göçmen ve mültecilere sağlamış olduğu barınma ve güven ortamıyla Türk devletinin ve Türk milletinin kucaklayıcı yapısını çağdaşlarına bir kez daha göstermiştir.” ifadelerini kullandı.
Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü Türk milletinin göçe ve göçmenliğe yabancı olmadığına değinerek, “Göç ve göçmenler konusu ülkemizin gündeminde en üst sıralarda yer alıyor. Aslında göç ve göçmenlik olgusu sadece son yıllarda, bizim topraklarımızda gerçekleşen bir olgu değil. Tarih boyunca insanoğlu sürekli bir yerlerden bir yerlere göç etmiştir. Geçmiş zamanlar boyunca savaş, açlık, kuraklık gibi nedenlerle insanlar hep göç etmiş. Şimdi baktığımız zaman da göç nedenlerinin hemen hemen aynı olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Dünyanın her yerinde bu hadise tarih boyunca hep yaşanmış. Hepimizin bildiği üzere biz Türk milleti de yerleşik hayata geçene kadar sürekli göçebe olarak yaşamışız. Eski yıllarda boy boy, kafile kafile olarak gelmişiz. Bu gelişlerimizde 3 yıl 5 yıl sürmemiş. On yılar, yüz yıllar sürmüştür. Bu topraklarda egemenlik kuran Türk milleti de göçe ve göçmenlere aslında hiçte yabancı değildir.” dedi.
Rize Valisi Kemal Çeber ise konuşmasında, tüm dünyada ve yaşadığımız bölge itibari ile ülkemizde göçmenlerin önemli bir konu olduğunu belirterek, “Dünyada yaşanan soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar, savaşlar, istikrarsızlık, ekonomik krizler, mübadeleler ve doğal afetler gibi nedenlerin yanı sıra maddi ve sosyal koşullarını iyileştirmek, kendileri ve ailelerine ilişkin beklentilerini geliştirmek amacıyla insanlar başka bölgeler ve ülkelere göç etmektedir. Özellikle son 10 yıldır ülkemizin ve son 30 yıldır dünyanın yaşadığı göç olgusuna baktığımız zaman göçlere neden olan gerekçeler ortadan kalkmadan göç hareketinin sona ermesi mümkün değildir.” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından, sempozyuma katkılarından dolayı Rize Valisi Kemal Çeber tarafından Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü’ye, Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Karaman tarafından Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen’e plaket ve hediye takdim edildi.
Değerlendirme ve kapanış oturumu ile birlikte 4 farklı oturumdan oluşacak olan sempozyumda, yurt içinden 19, yurt dışından 4 bildiri sunulacak.
RTEÜ BASIN